8 Haziran 2012 Cuma

SAKLI HİKAYE'DEN


Sahildeydim. Deniz lacivert bir balçık gibi kıpırtısızdı. Yosun kaplı çakıllarln en düzgününü, en pürüzsüzünü arıyordum. On, on bir, on iki. Adalara kadar sektirecektim taşları. Ayaklarımın altında tok sesler çarparken birbirine, haykırışlar yükseldi etraftan; aceleci, tedirgin. Kafamı kaldırdım. Beyaz bir araba duruyordu apartmanın önünde. Birkaç telaşlı adam kapıları açtı. Önce katlanmış bir tekerlekli sandalye sokuldu bagaja. Ardından sen çıktın dışarı. Ateşlenmiş bir çocuk gibi hastalıktan ve zayıflıktan iki kat olmuş, kucağındaydın birinin. Kolun, sol kolun boşlukta sallanıyordu. Anlayamadım ne olduğunu. Çocuktum. Anlasam koşmaz mıydım! Son kez gördüğümü bilseydim, gözlerimi kırpmadan bakmaz mıydım sana! Olmadı işte. Bakamadım.

Hiç yorum yok: